YitenCANlar

Adsız tasarım (3)

15 Temmuz 2016 Cuma: Ülkede tüm akışın değiştiği gün!

Ersin Can

 

Üniversitede odamda geç saatlere kadar çalıştım. Tatillerde ve mesai bitimlerinde üniversitenin sessizliği hoşuma gider, akşamları belirli bir saate kadar çalışırdım. O gün de eve haliyle yorgun ve geç döndüm. Yemek ve çay için ailece balkona geçtik. Çay içerken büyük kızım telefonuna bakarak “baba, garip bir şeyler oluyor!” dedi. “Hayırdır!” dedim. “Darbe oluyormuş!” dedi. “Kızım saçmalama, bu saatte darbe mi olur?” dedim gülerek. “Baba gerçekten, askerler İstanbul’da Boğaziçi köprüsünü kapatmışlar!” dedi. “Hemen televizyonu açalım!” diyerek içeriye geçtik. Garip bir şeyler olduğu ve olmaya devam edeceği belliydi. 12 Eylül 1980 darbesinin sabah erken saatlerde yapıldığını ortaokul öğrencisi olarak iyi hatırlıyorum. Ülke darbeler tarihinde bu saatte bu tarz bir girişim ilk kez oluyordu!
25 Temmuz 2016 Pazartesi: Ailece hayat akışımızın değiştiği gün!
Tüm personele tam mesai ve imza şartı olduğu için her gün üniversitedeyiz. Pazartesi sabah arabamla işe doğru yol alırken üniversite telefonundan arandım. Personel İşleri’nden arıyorlardı! Adıma bir zarf varmış, onu almam isteniyordu. Aradan geçen 10 günlük sürede personelden bazılarının bu şekilde arandığı, sarı zarf verildiği, açığa alınma işleminin tebliğ edildiğini duyuyorduk.

Sarı zarf!

Üniversiteye vardım. Sarı zarfı almak için acele etmedim. Odama gittim, kendime bir kahve söyledim, Cem Karaca’dan “Allah yar yar!” şarkısını açtım. Personel İşleri’ne gittim ve malum zarfı imza karşılığı aldım. Zarfı yanlarında açtım: İşimden 3 aylığına geçici olarak uzaklaştırıldığım yazılıydı. Bu sürede işyerine gidemeyecek ve görevimi yapamayacaktım. Bu süreçte maaşım askıya alınacaktı. Üniversitede kurulan OHAL Komisyonu raporuna göre göreve dönüş veya işten çıkarma kararı alınacaktı. İtiraz şerhimi düşerek “elden teslim aldım” kâğıdını imzaladım.

Korkak Rektör Vekili!

“El vekili kel asil – Vekil asil gibidir” derler. Bu vekil keldi fakat asil değildi! Elimde sarı zarf odama doğru geri dönerken öğlen arasıydı ve koridorlarda kimse yoktu. Birden önüme, açığa alınma yazısında imzası olan Rektör Vekili çıkıverdi! Tek başınaydı! Elini uzattı “nasılsınız?” dedi. “Nasıl olayım? Yıllardır başarıyla görev yaptığım, disiplin uyarımın bile olmadığı kurumdan imzanızla açığa alındım!” dedim ve elimi çektim. Yüzü kıpkırmızı oldu, ürkek bir şekilde sağa-sola baktı, hafif sinerek, fısıltıyla alçak bir şekilde “bizim elimizden gelen bir şey yok, her şey yukardan emirle geliyor!” dedi. Yüzümü çevirdim, onu orda korkusuyla baş başa bırakıp odama yürüdüm. Silik şahsiyetler! Sen TUSKON’un Afrika gezilerinde cirit atacaksın, sonra “höt” deyince insanların idam fermanlarına imzayı atacaksın! “Elimizden gelen bir şey yok” demişti y? İzah edeyim. Üniversiteyi tırnaklarıyla inşa eden asil Rektör bu imzaları atmayı kabul etmeyince görevden aldılar, yıllarca hapis yatırdılar. Hâlbuki suçlandığı işlerle hiçbir ilgisi olmayan şerefli bir bilim insanıydı. Nitekim uzun yıllar sonra beraat etti. O’nun yerine de bu tür bagajı dolu silik şahsiyetleri kukla gibi oynattılar!

Çaycının Rektörden daha mert olduğu universite sizin olsun!

Odama geçtim; çay odasını aradım. “Bana getirebildiğin kadar soğuk limonata getir!” dedim. Kabadayı halli çaycı odaya girdiğinde “çay markalarının tamamını al, limonatanın birini bana bırak, kalanlarını da fakültede bulduklarına dağıt” dedim. Olayı anlamıştı; “hocam size de mi yaptılar?” dedi. “Hak yiyenler size hesap soruyorlar!” diyerek gitti. Limonatamı içerken Ahmet Kaya’dan “Yorgun Demokrat” ezgisini yüksek sesle dinledim. Genelde odamda kıldığım namazı kılmak için bu kez mescide gittim. Duamı ettim, odama döndüm, eşyalarımı topladım, anahtarı teslim edip, ayrıldım.

OHA(L) Komisyonu

Evlere şenlik bir komisyon kurmuş üniversite! Sizi çağırıyorlar, 10 kadar sorudan oluşan yazılı kâğıdı verip doldurmanızı istiyorlar: Özel okula çocuk gönderdin mi? Özel bankada hesabın var mı? Özel üniversitelerde derse gittin mi? İşin ilginç tarafı, komisyonu karanlar ve komisyon üyeleri de çocuğunu özel okula gönderen, özel bankada hesabı olan, özel üniversitelere derse giden yani benim gibi kanuni çerçevede hareket eden akademisyenler olarak sizi hesaba çekiyorlardı! Affınıza sığınarak, özür dileyerek bu komisyona, yazdıkları rapora, o rapordan yola çıkarak işlem yapan üniversite yetkisizlerine “oha” diyorum!
Harvard Konferans görevlendirmem ve pasaportum iptal edildi!
29 Temmuz’da katılacağım Harvard Konferansı için Rektörlük yaklaşık 1 ay önce olur vermişti. Gidiş-dönüş uçak biletimi almış, otel rezervasyonunu yaptırmış, konferansa hazırlık yapıyordum. Üniversite reytinginin artması, yayın yapılması için yurt dışı programlara katılım çok ciddi teşvik ediliyordu. Nitekim ABD ve Avrupa programlarına katılmış ve akademik platformlarda bildiriler sunarak üniversite adına yayınlar yapmıştım. Bu programlara katılma yeterliliği olmayan, öğrencileri tarafından sevilmeyen kıskanç ve habis ruhlar tuzak kurdular, çelme taktılar, iftira attılar. Üniversiteden yazdıkları bir yazıyla Emniyet’e yeşil pasaportumu iptal ettirdiler!

Kahır dolu KHK

1 Eylül 2016 tarihli 572 sayılı KHK ile görevden ihraç edildiğimi 2 Eylül’de Cuma namazına girerken yayınlanan listelerde gördüm. Yutkundum, içeri girdim, namazımı kıldım, “Allah’a havale ettim!” ve çıktım.

15.09.2016

Ülkedeki kasvet her tarafa sinmişti! Herkes birbirine şüpheyle bakıyordu. Yıllarca komşuluk ettiğiniz, aynı apartmanda kendisine daire bulduğunuz meslektaşınız bile sizden kaçıyordu! Yıllarca oturduğumuz apartmandan henüz inşaatı tam bitmemiş bir daireye mecburen taşındık. Çok zor günlerdi fakat yeni muhit, çocuklar için yeni okul ve arkadaşlar ailece bize oksijen gibi geldi. 1 ay boyunca bu oksijeni depoladık, ta ki 15.10.2016 sabahı kapımıza polisler gelene kadar…

Not: Sonraki yazı; GÖZALTI VE NEZARETHANE SÜRECİM!
Not: Yaşadığınız veya şahit olduğunuz hikâyeleri aşağıdaki e-posta adresine ulaştırabilirsiniz. Mekân ve şahıs isimlerini doğrudan aktarmadan yazılarınızı okuyucularımızla paylaşmaktan mutlu oluruz: hatirhakki@gmail.com

F Tipi Cezaevi

Ersin Can

Mayıs 31, 2024

GÖZALTI VE NEZARETHANE SÜRECİM!

Ersin Can

Mayıs 10, 2024

Solverwp- WordPress Theme and Plugin