YitenCANlar

Rukiye Öztürk

Rukiye Öztürk

Doğum tarihi: 

Vefat tarihi: 

Vefat sebebi: 

Mesleği:

27.07.1981

16.07.2018

Hastalık

Kur’an Kursu öğretmeni

yiten canlar

Eşim: Umutsuzluğa kapılmamı engelledin... “Cezaevinde ahdettim ayaklarını öpeceğim, dedim ve öptüm”

Ahmet Öztürk

(Eşi)

     Rukiye Hoca Hanım’ın imtihanı birçoğumuz dan önce başlamıştı. Diyanet İşlerine bağlı bir Kur’an kursunda öğretmen olarak çalışan Hoca Hanım’a 2014’te müfettiş gönderilmişti. Yakın arkadaşı tarafından sahte isimle verilen ve işleme konulmaması gereken bir dilekçeden dolayı Hoca Hanım soruşturma geçirmişti.

     15 Temmuz’un ertesi günü Hoca Hanım da açığa alınmıştı. 18 Temmuz Pazartesi günü ilçe müftüsü kendisine yalnız tebliğ edeceğini belirterek beni makamına almamıştı. Sekreter odasında endişe ile beklerken Hoca Hanım tam bir tevekkülle, “Gel haydi! Rızık Allah’tan! Bunlara mı minnet edeceğiz?” diyerek odadan çıkmıştı.

     Şaşırmıştım. O andan itibaren gözümde kahramanlığı büyümeye başlamıştı.

     22 Ağustos 2016’da evlilik yıl dönümümüzde tutuklandım. Her hafta beni ayakta tutmak için yüzünden eksik etmediği tebessümü ile soluğu cezaevinde alıyor, arabası olmayan eşlerin de gelmesine yardımcı oluyordu. İlk mektubunda yazdığı bir cümle imanımı ve ona olan sevgimi kat kat arttırmıştı. “Unutma! Allah’ın dilemediği hiçbir şey başımıza gelmez!”

     14 Temmuz 2017’de ihraç edildi. Ben 6 Kasım 2017’de tahliye oldum. Adeta oğluma ve Hoca Hanım’a doğum günü hediyesi gibi olmuştu. Eve vardığımızda: “Bu süreçte bu kadar dik durdun. Hep moral verip umutsuzluğa kapılmamı engelledin. Cezaevinde iken ahdettim. Bu ayakları öpeceğim” dedim. Kendisi istemese de zorla ayaklarını öpmüştüm. “Seni asla bir daha üzmem” demiştim. 14 yıllık evliliğimiz  boyunca baş ağrısı yaşamayan eşim, ben cezaevinden çıktıktan 28 gün sonra şiddetli bir baş ağrısıyla uyandı. 3 gün boyunca baş ağrısı geçmediği gibi istifra etmeye de başlamıştı. MR sonucunda beyninde 4. evre kanser kitlesi olduğunu ve 4-11 ay arası bir ömrü kaldığını öğrendik.

     13 Aralık günü ameliyata alınmış, uyandıktan sonra ilk işi namaz kılmak olmuştu.

     Ameliyattan sonra babası: “Sabah sizin evi polisler bastı Hoca Hanımı almaya gelmişler” dedi. Emniyet’e ve savcılığa durumu bildirdim.

     Hoca Hanım radyoterapi alıyordu. Durumu iyi değildi. O haldeyken emniyette bağıra çağıra ifadesini aldılar. İfadeden sonra psikolojisi daha da kötüleşmişti. 19 Temmuz 2018 tarihinde ağır ceza mahkemesinde duruşması olacaktı. “Tutuklanacağım” diyordu.

     Samimi arkadaşı da dahil 6-7
kişinin ifadesi dosyasına girmişti.
Hiçbirine hakkını helal etmeyecekti. Son zamanlarıydı. Ailemden bazıları yanında Kur’an okuyordu. O bilinçsiz halindeyken bile okuyanların yanlışlarını düzeltiyordu. En son yatağından doğrulmuş ve elini ileri doğru uzatarak, “Neresi burası? Burası çok güzel…” diyerek dünyaya ait son sözlerini söylemişti.

     17 Temmuz 2018 tarihinde Hoca Hanım 2 oğlumuzu emanet bırakarak, ruhunun ufkuna yürüdü. Mahkemesine 1 gün kala 18 Temmuz günü toprağa verdik.

yiten canlar

Solverwp- WordPress Theme and Plugin