YitenCANlar

Adsız tasarım (3)

F Tipi Cezaevi

Ersin Can

 

F Tipi Cezaevi tasviri

 

Burası topluma karşı ağır suç, devlete yönelik suç, siyasi suç, uyuşturucu ticareti ve kaçakçılık gibi ağır suçlardan yargılanan veya ceza almış mahkûmların yattığı yüksek güvenlikli bir hapishane! Yüksek güvenlikli F Tipi ceza evi, kendine has özelliklere sahip. Büyük demir kapıdan içeri geçip polisler ayrılınca ceza evi çalışanlarıyla baş başa kalıyoruz. Çantalar boşaltılıyor, çamaşırlar dâhil tek tek silkelenerek kontrol ediliyor ve listeye yazılıyor. 2 kazak, 2 pantolon, 2 mont, sınırsız çorap-çamaşır hakkın var. Lacivert kolsuz yeleğim kontrole takılıyor. Şişme yeleklere izin yokmuş. İçinde esrar vb. yasak madde saklayarak içeriye sokulabilir diye yasaklanmış.

 

Cumartesi-Pazar hafta sonu günleri olduğu için geçici giriş yapıyoruz. Yanımıza 2 günlük eşya almamız isteniyor. Eşya kontrolü biten tek olarak bekleme odasına alınıyor ve kapı yüzünüze kapanıyor. Diğerlerinin de eşya sayım işlemi tamamlanınca 2 görevli gelip kapıyı açıyor; çamaşır hariç üst araması yapıyor ve darp vb. vücutta bir sorun olup olmadığını kontrol ediyorlar.

 

Girişten itibaren kameralar kayıtta. Görevlilerden kaba bir hareket, onur kırıcı bir hitap duymuyoruz. Alışmamız gereken temel hususlardan biri; unvanınız, yaşınız ne olursa olsun burada sadece isminizle çağrılıyorsunuz. Ahmet, Mehmet gibi…

 

Yaklaşık 2 futbol sahası kadar yürüdükten sonra geçici koğuşun önüne geliyoruz. Koğuşun önünde 3 sünger yatak, 3 yastık, çarşaf ve nevresimler var. Hepsinin üzerinde size zimmetlenmiş numaranız var. Şansıma çok kötü bir yatak düşüyor. Koğuş dubleks. Giriş katında 1 plastik masa ve plastik sandalyeler bulunan küçük bir oda, banyo, tuvalet ve bahçeye açılan kapı var. Bahçe yaklaşık 40 metre kare. 7-8 metre yüksekliğinde duvarlar ve tel örgüler her tarafı kuşatmış durumda. Gökyüzünden başka bir şey görünmüyor.

 

17 basamakla çıkılan 2. katta yere sabitlenmiş 3 yatak ve 3 dolap var. Sayınız fazla olduğunda yerde yatmanız gerekiyor. Bazen kurayla bazen dönüşümlü sıraya konabiliyor. Ceza evinde tutukluların hangi suçlamayla burada olduğu veya siyasi düşüncesinin ne olduğu önemli değil. Tek ortak payda var: Tutuklu olmak! Koğuşlar arasında birbirini hiç görmemiş ve görmeyecek tutukluların birbirleriyle dayanışmaları müthiş.

 

Örgütsel iletişim!

Aynı anda; sabah 7.45’de DHKP-C koğuşlarından “sohbet hakkımız engellenemez!” sloganlarını, 15.30’da IŞİD koğuşlarından “tekbir; Allahuekber” seslerini, 17.30’da PKK koğuşlarından “biji” haykırışlarını her gün duyarsınız. “FETÖ” koğuşlarından ise slogan duyulmaz! Onlar kendilerini ibadete, duaya, kitap okumaya vermişler! Eften püften bahanelerle içeri sokulan suçsuzlar için EFTÖ dense yeridir!

 

Havadan haberleşme!

Koğuşlar arasında yukardan gazete ve kısa mesajların sarılı olduğu plastik soda şişeleri paylaşılıyor. Sözcü, Cumhuriyet, Birgün, Habertürk, Hürriyet, Yeni Asya (sonradan yasaklandı) gibi gazeteler havada uçarak koğuş değiştiriyorlar.

 

Logar-phone!

Sesli haberleşmenin de yolu bulunmuş burada: Logar-phone! Bahçedeki logara eğilerek yan koğuştakilerle sesli görüşme yapabiliyorsunuz!   

 

Hayat penceresi!

Koğuş kapılarının ortasında A4 kâğıdı büyüklüğünde açılıp-kapanan bir kapak var: Hayat penceresi! Yemek, kitap, mektup, eşya vb. tüm malzemeler oradan veriliyor.

 

Farkındalık yönetimi

 

En ufak bir malzeme, kap vs. atılmıyor. Hepsi farklı ihtiyaçlar için değerlendiriliyor. Dışardaki özgür hayatta çok fazla israfın olduğunu; burayı görünce çok iyi anlıyorsunuz!

 

F Tipi koğuş tasviri

Koğuşumuz kuzey cephe olduğu için güneş hiç almıyor ve soğuk oluyor. Haliyle rutubet var. Aşağı katta bir masa (yemek, çalışma vb.) 6 plastik sandalye, hemen karşıda banyo-wc kapısı, yanda bahçeye bakan demir parmaklıklı pencere ve demir kapı. Lacivert renk hâkim her tarafta. Sanırım, buradan çıkınca bu sevdiğim renkten artık uzak dururum diye düşünüyorum. Odanın diğer kısmında seccadeler serili duruyor, burası mescit görevini yapıyor. Hafız hoca enfes kıraatiyle namazlar kıldırıyor, sesli Kur’anlar okuyor ve rahatlıyoruz. Odaya öğlene doğru Cumhuriyet gazetesi geliyor. TV almamaya karar vermişler. Merkezi yayın yapan TRT Müzik kanalından saat başı haberler takip ediliyor.

 

Avlunun kenarları yosun yeşiline bürünmüş. Burası volta atma mekânı. İster dairevi dön, ister düz hat git-gel, neticede 50 metre karelik bir alan. Arada bir durup gökyüzünü ve bulutları izlerken buruk anlar yaşıyorsunuz! Bahçede asılı ip çamaşırlar için. Bu alanda 2’ye 2 futbol maçlarımız unutulmaz. Sıcak su haftada 3 gün toplam 1.5 saat! 6 kişi 1.5 saati 15’er dakika en hızlı şekilde kullanıyoruz. Hem banyo yapmaya hem çamaşır yıkamaya 15 dakika mecburen yetiyor! Sıcak su saatinden yaklaşık 1 saat önce futbol oynuyoruz.

 

Burası tam bir medrese! Kitap okuma, ibadet, çay-kahve, yemek derken günler akıp gidiyor. Nezarethanede saat geçmiyordu, hapiste ise aylar! Kahvaltı, öğlen ve akşam yemekleri güzel sayılır. Ek malzeme için kantinden liste yazarak talepte bulunuyorsunuz. Kütüphane için listeye 5 kitap yazıyorsunuz; 2 haftalığına 2-3 kitap geliyor. 30 günde 7 kitap bitirmişim! Berber için dilekçe yazıyorsunuz. Dilekçe yazdım, bir koridordaki berbere gardiyan eşliğinde gittim ve ücretsiz olduğunu duyunca şaşırdım!

 

Sistemin kurulu olduğu bir koğuşa gittiğim için şanslıydım. Arkadaşlar ilk günlerde tek başlarına sıfır malzeme ile 3-5 gün kaldıklarını anlattılar! 23’de yatıyor, 05’de kalkıyorum. 07’ye kadar okuma-yazma saati. 8 gibi kahvaltı yapıyoruz. 8.15’de gardiyanlar sayıma geliyorlar. Saat 11 kahve, gazete okuma, bulmaca çözme vs. saatimiz. 13’de öğlen yemeği. Semaverde çay olmazsa olmazımız. 7 gün nezarethanede çay içmeyince (1 bardak istisna; yaşlı bir polisin karton bardakta çekinerek verdiği çay!) koğuşta semaverin görüntüsü ve sesi çok sevimli geliyor insana.

 

Yemek sonrası bahçede volta saati. Akşam yemeği saat 19 civarı. Saat 20’de koğuş sayımı. Akşam ezanı öncesi bahçe kapısı gardiyanlar tarafından kilitleniyor. Sabah 8’e kadar içerdeyiz. Ceza evi içine ve dışına mektuplar açık gidiyor. Üzerine “okundu” mührü vuruluyor. Gelen mektuplar da aynı. Görüşlerle idare ettiğim için henüz mektup yazmadım.

 

Pazartesi, Perşembe oruç günlerimiz. Öğlen gelen yemek iftarda yeniyor. Akşam namazı sonrası akşam yemeği yeniyor. Kepekli ekmek tüketiyoruz. Özellikle akşam ekmek tüketmemeye çalışıyorum. Pazar sabahları kahvaltı için simit geliyor.

 

Bu koğuştaki 38 gün, hayatımın 38 yılına bedel desem abartmış olur muyum?

 

Not: Sonraki yazı; F TİPİ KAPALI CEZA EVİNDE 40 GÜN!

 

Not: Yaşadığınız veya şahit olduğunuz hikâyeleri aşağıdaki e-posta adresine ulaştırabilirsiniz.: yitencanlar2022@gmail.com

F Tipi Cezaevi

Ersin Can

Mayıs 31, 2024

GÖZALTI VE NEZARETHANE SÜRECİM!

Ersin Can

Mayıs 10, 2024

Solverwp- WordPress Theme and Plugin