YitenCANlar

süvari öztürk

Süvari Öztürk

Sanatçı

yiten canlar

Enkaz devri şarkıları: Unutulmasın diye bu karanlık geceler

Süvari Öztürk

(Sanatçı)

     Sanatın, bilhassa da müziğin korkudan dilinin bağlandığı bu karanlık dönemde, sizlerle 10 şarkıdan oluşan ‘ENKAZ’ albümümü paylaşmanın gururunu yaşıyorum. İnsanlık onurunun, barışın, kardeşliğin, adaletin ve özgürlüklerin ayaklar altına alındığı bu dönemde, aydınlığın gözündeki yaşı silen, karanlığın karşısında net ve protest bir duruş sergileyen, derdi insan ve insanca yaşamak olanları omuz omuza yürümeye davet eden ve insanlığa vicdan ve adalet çağrısı yapan 10 şarkı…

MEĞER TARiH NE ÇOK ACININ ÜZERİNİ ÖRTMÜŞ

     Esasen, Avrupa’da doğmuş, büyümüş, eğitimini tamamlamış ve hayatını burada kurmuş biri olarak, Türkiye’nin havasına, suyuna, taşına, toprağına hayran, dili ve kültürüyle iç içe, ama siyasi gündeminden hep uzak yaşadım. Türkiye’li insanları, hoşgörülü, sevgi dolu, yüzlerinde içten bir tebessüm, cennet gibi bir hayat yaşayan ve toplumca güneşli güzel günlere ermiş olarak gördüm yıllarca.

     Meğer tarih ne çok acının üzerini örtmüş, perdelemiş. Acı tebessümlerin örtbas ettiği ne sessiz çığlık ve feryatlar varmış. Meğer geçmişte ne insanlar sürgün edilmiş, ne köyler yağma- lanmış yakılmış, ne canlar gençliğini hücrelerde tüketmiş, hayata son noktayı tutsaklıkta koymuş ve ne masumlar işkencelerde can vermiş. Çocuklar öldürülmüş yüzlerce, binlerce, aleve verilmiş aydınlar, komşu komşuyu ihbar etmiş, göz yummuş ölmesine ve malına mülküne konmuş. Meğer türkülerimiz tarihe kanlı tırnaklarla kazınmış hatıralarmış ve ne acıların sahitleriymiş. Meğer ne kavgalar verilmiş onurlu ve insanca bir yaşam uğruna.

MASUMLAR İŞKENCE ODALARINDA CAN VERMESİN

     Ben de içinde yaşadığım dönemde toplumcu ve gerçekçi bir sanat anlayışını özümseyip, şarkılarımı bırakmak istedim bir şahit olarak yarınlara. Unutulmasın istedim bugün masumlara reva görülen zulüm. Unutulmasın ve bir daha bu enkaz, bu sisli, dumanlı ve soğuk geceler asla tekrar yaşanmasın. Ozanların yeri bir daha
otel odasında alevlerin içi olmasın. Masum öğretmenler işkence odalarında can vermesin. Çocuklar hapishane avlularında değil, parklarda oynasın ve annelerinin kucağında en tatlı uykulara yumsunlar gözlerini, buz gibi sularda hayata değil.

GÜZEL GÜNLER GELENE DEK…

     Akıntıya karşı kürek çeken bu şarkıların yolu elbette yer yer yalnızlığa mahkumdu. Bu bağlamda, albüm sürecimde yanımda duran ve emeğini esirgemeyen dostun benim için ne kadar kıymetli olduğunu takdir edersiniz. Varlığı ve desteğiyle bu yalnızlığı bana unutturan ve bu yolun “kapkara gökyüzüne masmavi umutlar eken” yol arkadaşım, güzel dostum, duayen sanatçı Ercan Aydın’a çok teşekkür ediyorum.

     Ümit ediyor ve öyle inanıyorum ki, bu karanlık geceler ülkemiz ve insanımız adına bir şafağın öncüsü ve yaşanan bunca olumsuzluk ve acı bir doğumun sancısı olacaktır. Ve yine ümit ediyor ve öyle inanıyorum ki, tüm ayrılıklar er ya da geç bitecek ve biz şarkılarımızı hep birlikte, omuz omuza, öylesine hür ve öylesine kardeşçe dalgalandıracağız güzel ülkemizin ılık semalarında.

     O güzel günler gelene dek şarkılarımı sizlere emanet ediyorum.

 

Derdim insandır benim

Bir yanım alev alev yas tutar Madımak’ta
Bir yanım yavrum Berkin ile taşa tutuldu
Bir yanım var, masumlarla sürgün adımlamakta

Bir yanım bin bebekle zindanda avutuldu

 

Dinim sevgi, rengim aşk, dilim vicdandır benim

Bir kalıba sığmam asla, derdim insandır benim

 

Madımak’ın ateşiydi sıçrayan Başbağlar’a

Eren’imi vuran eldi, kıyan Ahmet Burhan’a

Bir yanım var, ağlar durur her bir dökülen kana

Tüm benliğim barış ister, yetti artık canıma

 

Dinim sevgi, rengim aşk, dilim vicdandır benim

Bir kalıba sığmam asla, derdim insandır benim,

Süvari Öztürk

Solverwp- WordPress Theme and Plugin