YitenCANlar

Adsız tasarım (3)
Bahadır Odabaşı

Bahadır Odabaşı

Doğum tarihi: 

Vefat tarihi: 

Vefat sebebi:

 Mesleği:

16.01.2006

13.01.2022

Zulüm nedeniyle canına kıydı

Öğrenci

yiten canlar

Bahadır, babasızlığa, nefrete ve baskıya daha fazla dayanamadı

Hüseyin Odabaşı

(Amcası)

     2022 Ocak ayında vefat eden 16 yaşındaki yeğenimin videolarına ve resimlerine yeniden baktım. Bahadır bir soğuk kış günü hakkın rahmetine kavuştuğundaki içimizi dondurarak yakan fotoğraflar… Karadeniz böyle bir karı, kışı ve soğuğu görmüş müydü bilmiyorum. Mevsim bütün bir Anadolu coğrafyasında sekiz seneden beri devam eden zulümlerin ve baskıların ete kemiğe büründüğü kar kış fırtına olarak göründüğü bir mevsimdi.

     “Mevsim-i hazan” denir ya onun gibi bir şey. Tam bir hazan ve yaprak dökümü yaşıyorduk. Halen yaşıyoruz.

      Evet gök, gözyaşlarını saklama ihtiyacı hissetmeden ağlıyordu.

 

MERHAMETTEN ESER KALMADI

 

     Damarlarında merhametten eser kalmayan zalimlerine bir damla göz yaşı dökmeyen gök o gün ebedi aleme gönderilen Bahadır ve ailesi için hüzün gözyaşlarına boğuldu. Gök-yer sanki tüm mahlukat cenazeye katılanlarıyla beraber ağlıyordu. Suçsuz yere 5 seneden fazla hapis- hane köşelerinde sessiz sessiz ağlayan bir baba vardı. Gülleri dalından ayrı düşmüş feryadını içine gömmekten başka çaresi kalmamış yüreği yanan bir babanın evladının cenazesi nasıl olabilirdi ki… 5,5 senedir hapishanedeki bir babanın, evladının cenazesindeki hali. Böyle bir babanın yaşadığı ateşli halleri söndürmek için gökler imdada gelmiş çok muydu?

 

YARALI BİR ANNE!

 

     Diğer tarafta eşini zalimlere kaptırmış ve çocuklarıyla yıllarca hayat mücadelesi vermek zorunda kalmış yaralı bir anne vardı. “Allah’ım bana da diğer ev kadınları gibi yarın ne yemek yaparım derdini vereceğin günleri dört gözle bekliyorum” diyen dertli annelerle doldu Anadolu. Kocası yıllarca hapiste, oğlu mezarda olan bir annenin yüreğini yakan ateş her ateşi söndürür.

      Aslında KHK’larla memleketin her yeri yangın yerine döndü. 16 yaşında hayatının baharında bir genç babasızlığa, ayrımcılığa, nefrete, baskıya daha fazla dayanamadı. Takvimler 14 Ocak’ı gösterirken ailesiyle beraber yaşadıkları Diyarbakır’daki evinde hayatına
son verdiğini öğrendik. Bu gencin hayat damarlarının kurumasına KHK’lar sebep oldu. Evde mahallede annesinin; dışarda, okulda ise babasının KHK’lı olmasının ağırlığı Kaf Dağı’ndan büyüktü. Bu Kaf Dağı’ndan daha büyük dertleri Bahadır’ın köpükten gövdesi daha ne kadar taşıyabilirdi ki. Çünkü Bahadır, okulda arkadaşları arasında yer edinemiyor ve ayrımcılığa maruz kalıyordu…

     Cenazede mikrofonu eline alan gözü yaşlı bir baba olarak Nurettin Odabaşı tam da bunu söylemek istedi: “Biz evladımızın yanında olamadık, olamadık. Yaşadığımız şeylerden dolayı olamadık. Siz evlatlarınızla vakit geçirin onlarla ilgilenin” ihtarında, intizarında bulundu.

     Ve özellikle mağduriyetlerin duyurulup bir nebze de olsa yaralarımızın sarılmasında sosyal medya çok önemli. O gün Can Dündar’dan Ahmet Şık’a; oradan Gergerlioğlu’na kadar herkes “Bahadırlar artık ölmesin” dedi ve bir kamuoyu meydana getirildiyse bunda sosyal medyanın payı çok büyüktür. Hatta sosyal medyaya bu tür olaylar yansımasaydı yaşadığımız bu ağır dramları kimsenin ruhu duymazdı, duyuramazdık.

 

DİYARBAKIR’DAN YOLA ÇIKAN CENAZE BABA EVİNDE

 

     Bahadır’ın cenazesi Diyarbakır’dan baba evi olan Söylemez Köyüne (Ünye) defnedilmek üzere getirildiği andan itibaren ruhani, garip lahuti bir atmosfer oluştu. Kara, soğuğa ve terör yaftalamalarına rağmen gelenin gidenin haddi hesabı yoktu. Böyle bir ortamda Selahattin Eyyubi Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakül- tesi’nde görev yaparken 2016’da tutuklanıp hapse atılan acılı baba Nurettin Odabaşı o gün orada jandarmaların müşahedesinde, göklerden inen rahmete berekete ve nazlı nazlı yağan kara mukabil cenaze merasimine katılanlarla beraber ellerini açıp hıçkırarak dua etti. Yine ‘milletim’ dedi ‘vatanım’ dedi. Hıçkırıklar ve aminler eşliğinde yerden yükselen dualar; gökten yere doğru inen rahmet ve merhamet cenazede bulunulan askerler dahil herkesi bambaşka bir lahuti atmosfere doğru alıp götürdü. Melekler adeta, o duaları ve hıçkırıkları alıp göklerin ötesine taşıdılar.

     O gün orada kardeşimin yaptığı dualara ben de âmin diyorum ve elim süreci yaşayan bizlere Rabbim ’den feraç ve mahreç vermesini diliyorum. Amin!

yiten canlar

Solverwp- WordPress Theme and Plugin