YitenCANlar

Şaban Kök

Hatice Akçabay

Doğum tarihi:

Hatice

Ahmet Esat

Mesut

Bekir Aras

 Vefat tarihi: 

Vefat sebebi: 

Mesleği:

8.12.1982

31.10.2012

31.01.2014

19.4.2017

21 Temmuz 2018

Suda boğulma

Öğretmen

yiten canlar

Baba Murat Öğretmen’in “Mahşer” dediği Meriç’te o gece!

Erhan Bozkurt

(Şair)

     Haklarında açılan cadı avı soruşturması nedeniyle, arama kararı bulunan ve 18 Temmuz gecesi Yunanistan’a geçmeye çalışan Murat
Akçabay’ın, eşi ve 3 çocuğuyla birlikte bindikleri bot, Meriç’te battı. Ve maalesef Murat Öğretmen’in eşi Hatice Akçabay (36), ve üç oğlu Ahmet Esat (6), Mesut (5), Bekir Aras (1) Meriç’in sularında can verdi. Botta 2’si kaçakçı olmak üzere toplam 11 kişi bulunuyordu.

     Uzun aramalar neticesinde anne Hatice Akçabay’ın ve bir yaşındaki oğlu Bekir Akçabay’ın cansız bedenleri birbirlerine sarılı vaziyette bulundu.

     Aynı aileden 7 yaşındaki Ahmet Esat ile 5 yaşındaki Mesut’un ise aradan yıllar geçmesine rağmen hâlâ cesetlerine ulaşılamadı. Murat Öğretmen, sağ kurtulduğu “Mahşer” dediği o geceyi şöyle anlattı:

     “Plastik, şişme bota dokuz kişi olarak bindik. İki kaçakçı da en son bindi. Toplam 11 kişi olduk. Nehrin ortasında kaya gibi bir cisme çarptığımızı sanıyorum.

EVLATLARIM ELLERİMDEN KAYIP GİTTİ

     Bot delindi, kendi etrafımızda dönmeye başladık. Bir anda bot devrildi ve suya düştük. Diğer aile hemen nehrin sağ bölümündeki dallara tutundu. Ben ve eşim çocukları tutmaya çalışırken nehrin ortasında kaldık. Küçük bebeğimizi eşim tutuyordu. Diğer ikisini ben tutmaya çalıştım.

     7 yaşındaki Ahmet Esat’ta can yeleği vardı, biraz suyun üzerinde durabiliyordu ama diğeri suya battı. Eşim de akıntıya kapıldı gitti.

     Uzakta bir ağaç dalına tutunduğunu gördüm. ‘Hatice sakın dalı bırakma, seni gelip kurtaracağım’ dedim. Dalgalara karşı koymaya çalışırken onun aynı yerinde olmadığını gördüm. Seslendim, bağırdım ama bir daha seslerini duymadım.”

     Beyaz Sayfa Youtube Kanalı’nda, ‘Adı Hicret’ yo- rumuyla çıkan Bozkurt, o “mahşer gecesini” ve Akçabay ailesini içine çeken Meriç’i şu satırlarla dile getirdi.

ADI HİCRET

Hizmet gönüllü gittiğin,
Meğer, meğer mecbur kaldığın,
Adı Hicret….
Bir akşam vakti güneşle battığın,
Son kez geri dönüp ızdırapla baktığın,

Her adımı bir meçhule attığın,
Bir ömrü ; bir akşam üstüne bıraktığın,

Adı Hicret….

     Ana,baba, kardeş, ciğerparem dediğin,

     Etrafında kimseyi bulamadığın,

     Davam deyip ömrünü verdiğin,
     Buna rağmen “hain!” damgası yediğin,

     Adı Hicret….

Yere, göre sığdıramadığın,
Yerine, göğüne sığamadığın,
Bir karışına, bin canın feda ettiğin,

Bir avuç toprağı esirgenip öldüğün,

Adı Hicret….

     Ekmeğim, suyum, her şeyim dediğin,

     Ekmeğe, suya muhtaç, terk edildiğin,

     Yaşatma sevdasıyla nefes alıp verdiğin,

     Yaşama hakkı elinden alındığın,

     Adı Hicret…..

 Evlatların ve sevdiğinle yola çıktığın,
Bir akşam ezanıydı ki belki bu son dinlediğin,

Ver elini Sevdiğim, Allah Kerim dediğin,
Eğer bir şey olursa hakkın helal ettiğin,
Adı Hicret….

     Sıradan eşyaları alırken ağladığın,

     Yaralı kalbini arkada bıraktığın,
     Bir akşam üstü hicranla terkettiğin,
     Bir botla can pazarına çıktığın,

     Meriç’in sularına mecbur edildiğin,
     Ay ışığında, bir Meriç gecesi sessizliğin…

     Adı Hicret….

Derken sinesi çatladı sessizliğin,
Bir mahşerdi ki koptu o geceleyin,
Meriç çıldırdı, aldı “Üç Meleğin”…
Arşa dayandı “baba baba” çığlığın …
Birini kurtarayım derken, diğerine daldığın,

Tek tek “Hepsi elinden gitti”… yandığın,
Bari hanım, canım deyip aradığın,
Ya Rab! nasıl bir acıdır ki çektiğin,
Per perişan yıkılıp, kala kaldığın,
“Allah’ım Allah’ım Allah’ım”… haykırdığın,

Dört canın üçünü toprağa, birini suya verdiğin,

Cenazelerini bile göremediğin….
Adı Hicret….


Mümkün olsa intihardı belki tek dileğin,

“Beni de beni de” al deyip yalvardığın,

Gözyaşlarınla Meriç’i o gece boğduğun,
Ve derken “İlahi Sekineydi” ki bulduğun,
Adı Hicret….
Dinmeyen acıların kaderimdir saydığın
Dua, dua, sabır, sabır ciğerine çektiğindir ki,

Adı Hicret….

Solverwp- WordPress Theme and Plugin